İnşaat Teknolojisi Alanına Hoş Geldiniz
                                                                              İNŞAAT TEKNOLOJİSİ  
Atatürk Köşesi
Meslek Seçimi
Alan ve dal seçimi
Verimli ders çalışma
ÖSS & ÖSYM
Sınavsız geçiş
3308 Meslek Eğitimi
Staj Bilgileri
İşletmeler
Öğrenci Kulüpleri
Kişisel gelişim
Makaleler

e- Okul Veli Bilgilendirme Sistemi

 e-Okul (MEB) Veli Bilgilendirme
MEZUNLARIMIZ
Mezun girişiMezun aramaİş arayanlarİş ilanı
İLETİŞİM
Görüşlerinizi yazınız Mesaj GirişiMesaj Okuma E-Posta
MULTİMEDYA
Resimleri izleyebilirsinizResim Galerisi
Videolarımızı izleyebilirsinizVideo Galerisi
Slayt Galerisi
Müzik dinleyebilirsinizMüzik Galerisi
LİNKLER

ARŞİV

Arşive kaldırılan bilgilere (daha önce Ana sayfada yayınlanan bilgilere) ulaşmak isterseniz buyurun  >>>>

MÜCADELE RUHU

İki bilge, küçük bir gölün kenarında oturmuş derin derin sohbet ediyorlardı. O sırada bir köpeğin tuhaf hareketleri dikkatlerini çekti. Çok susamış olduğu belli olan köpek, gölün kenarına kadar geliyor, tam su içecekken kaçıp gidiyordu.

Köpeği dikkatle takip etmeye başladılar.

Sonunda onun suyun yüzeyinde gördüğü kendi aksinden korkup kaçtığını ve bu yüzden susuzluğunu bir türlü dindiremediğini anladılar.
Köpek sonunda susuzluğa dayanamayıp göle atladı ve kana kana su içti.
Bilgelerden biri yanında oturan arkadaşına dönüp şöyle dedi

“Bu basit gibi görünen olaydan ne ders çıkardım biliyor musun? Bir insanın hedefi ile arasındaki tek engel çoğu zaman kendi içinde büyüttüğü korkular ve yapamayacağına dair inançlarıdır. Yani, kişi kendi engelini kendisi kurar. Ancak bu engeli, yani kendisi aşmayı başardığında hedefine ulaşır.

Okullarda, üniversitelerde önce dersleri alır sonra sınava hazırlanırsınız. Yaşamda ise bu böyle değildir. Önce sınavları olur, sonra dersler alırsınız. İsterseniz yaşamınızdaki sınavları ve aldığınız dersleri bir gözden geçirin. Bunları çoğu zaman görmezlikten geliyoruz. Bir daha böyle bir şey yaşamam diyoruz ancak benzer olayları defalarca kez hayatımızda yaşıyoruz.

Öğrencilerimizin sınavlardaki başarıları evet çok önemli, ancak mücadele ruhları yoksa sınavlardaki başarıları da çok fazla işe yaramıyor. Öğrencilerimize kazandırmamız gereken bir konu mücadele ruhu.

Bu ülke yolsuzluk sıralamasında dünya dördüncüsü. Hayatını hep kolay yoldan kazanmakla geçindiren insanlar, bankaları da, milletin paralarını da kolayca hortumlamaktadır. Şimdi niye bu kadar sinirlendim bilmiyorum, buraya kadar sakin sakin konuşuyorduk.

Neyse. Kaldığımız yerden devam edelim.
Yıl 1985. Özal’ın, herkesi iş adamlığına, iş adamlarını da ihracata özendirdiği yıllar.
Ahmet Erzurumlu da sebze meyve işiyle uğraşmaktadır. O da başlar ihracata. Hiç de fena sayılmayacak paralar kazanır. Evdekiler mutlu, Ahmet Bey mutlu.

Yüklü miktarda meyve ve sebze yollamaya başlar. En son, çok çok büyük bir soğan bağlantısı yapar; son anda bir engel çıkar, kamyonlarca soğan elinde kalır. Soğanlar kokmaya başlayınca hepsini döker bir dereye.

Kalır ortalıkta dımdızlak, parasız.
Koşturur orada, burada; eve para götürmeye çalışır.
Yavaş yavaş dostları ortadan kaybolmaya başlar. Sonra eşi terk eder, eskiden sık arayan akrabaların bir ikisi hariç, hiçbiri görünmez olur.

Yanında adamlar çalıştıran iş adamı Ahmet Erzurumlu, manavlarda çalışmaya başlar. En son bir süpermarketin sebze meyve reyonunda asgari ücretle çalışır, elli yaşında.

Bu arada, ne devlete küfreder ne millete.
Varlığı görmüş adam, yokluğun içinde çoluk çocuğunun özlemi ve gelecekleri için çalışır durur.
Bir gün, yarı yaşındaki bir görevliden fırça yiyince, “Bu iş böyle olmaz!” der. Atar önlüğü, çıkar süper marketten.
Ankara Yüzüncüyıl’dan ODTÜ’nün arka kapısına doğru giden yolda yürürken boş bir arsa görür.
Aklına bir fikir gelir.
Arsanın sahibini etraftakilere sorar ve bulur.
“Arkadaşım,” der. “senin bu arsan boş duruyor, ben burada çiçek satsam müsaade eder misin?”
“Olur,” der arsa sahibi “sat!”
“Yalnız benim hiç param yok, sana kira falan ödeyemem.”
“Canın sağ olsun,” der arsanın kalender sahibi “Eğer evine ekmek götürebileceksen, arsayı istediğin gibi kullan. Nasılsa, yakın zamanda ev yapılmayacak.”

Ahmet Erzurumlu şaşkın, sevinçli! Gider, borç-harç ucuz çiçek fideleri alır, yolun kenarındaki arsayı temizler ve çiçekler satmaya başlar. Dişini tırnağına takar ve çabalar.

Bugün, ODTÜ’nün arka kapısından çıkıp Balgat’a giden yolda, sağda bir arsayı envai çeşit ağaç ve çiçekle dolu görürsünüz.

Neredeyse iş adamı olmuştur artık.
Kızını yanına alır ve okutmaya başlar.
Oturup konuştuğunuzda, “Hocam, bu ülke üretim yaparsa ayakta kalır! Üretmeden bu kadar tüketip nasıl borçtan kurtuluruz?”
Sonra durur, gözleri dalar karıncalara; “Bak Şerif’çiğim, nasıl yetiniyorlar bir buğday parçasıyla, nasılda çalışıyorlar! Bunlar hep bana örnek oldu.” der.

Bir gazetede, adını hatırlayamadığım köşe yazarını okumuştum. Bu Türk gazeteci, yıllar önce, İngiltere’de bir parkta, sincapları dikkatle seyreden bir adam görür.

Adam “Sincaplara niye böyle sevgiyle baktığımı merak ediyorsanız, anlatayım.” der. “Yıllar önce kurduğum dört işi de

batırmış ve intihar etmeden önce son bir kez bu parka gelmiştim.” der. “Daldan dala sıçrayan bir sincap gördüm. Kimi zaman dalda tutunamıyor, tökezliyor, kimi zaman ağaçtan düşüyordu; ama yılmayıp tekrar tırmanıyordu. “Bir sincap başarıyorsa ben niye başaramayayım?” diye düşündüm ve intihar etmekten vazgeçtim.

Bugün kendi iş yerimin sahibiyim ve mutluyum.
Her sene bugün buraya gelir ve parktaki sincapları seyrederim.”
Ne kadar doğrudur bilmem.
Ama gavur, sincaplardan, bizim Ahmet Erzurumlu da karıncalardan dersler çıkarıyor.
Ders çıkarmak yetmez.
Gerçekte hayatta uygulamanız önemli.

Böyle anlatıp duruyoruz ama; gerçekte uyguluyor muyuz acaba?[1]

Ortaokulda benim öğrencilik zamanımda ilkokulla ortaokul ayrı ayrıydı.
Ortaokul öğrenimini ben Bursa Cumhuriyet Lisesi’nde tamamladım. O tarihlerde liselerin ortaokul bölümleri vardı. Sekiz yıllık eğitimle bunlar kalktı.

Ortaokulda Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersimize Hasan Lekesiz hocamız geliyordu. Bir gün derste bize kendi başından geçen bir olayı anlatmıştı. Ahmet Erzurumlu’nun hikâyesini okuyunca bir anda o zihnimde canlanıverdi.

Hasan Lekesiz hocamız, öğrenciyken bir dersten başarısız olur. Derste öğretmeninde bir de azar işitir. Mahcup olur ve öğretmeninin yüzüne bakamaz olur. Sınıfta yine öğretmeni öğütler, nasihatler verdiği bir gün, sınıftaki tahtaya tırmanmaya çalışan bir karınca dikkatini çeker.

Karınca düz duvara tırmanırken sürekli düşer, ama pes etmez yeniden yeniden dener.

Karıncaya dikkatini verir. Öğretmeninin öğütlerini bir anda duymaz olur. Bütün dikkatini karıncanın hareketlerini incelemeye verir.

Kendi kendine de içinden “Sen bir karınca da mı olamayacaksın” diye sorular sormaya başlar.

Karınca düz duvara tırmanırken sürekli düşer; ancak pes etmez, kalkar ve yine tırmanır. Bunun belki onlarca kez dener ve sonunda başarır.

Karıncadan o kadar büyük dersler çıkartır ki Hasan Lekesiz hocam o günden sonra hiçbir dersini aksatmaz, derslerinde başarılı olur.

Ders çıkarmak kadar, çıkardığımız dersleri de hayatımıza uygulamamız gerekiyor.

Trabzonlu ve Rizeli imamlar turnuva düzenleyip sürekli maç yaparlarmış.

Ama hep Rizeli imamlar kazanırmış. Trabzon`un takım kaptanı Temel Hoca demiş ki: "Uşaklar bu böyle gitmez. Bizum Trabzonlu Hami`yi takıma alalum. Sorarlar ise bizim Merkez Camii`nin yeni hocasu deruz daa."

Kabul edilmiş. Maça gitmişler.

Trabzon`a dönüşte Temel Hoca`ya sormuşlar

“Maç ne oldu, hocam?”

“2-1 yenilduk!”

“Yapma ya!”

“Golleri kim attı?”

“Bizum golü Hami, onların iki golünü de Roberto Carlos diye bir imam attu!!!”

devamı... Sen Dünyaya Bir Armağansın kitabında.


[1] İzgören, Ahmet Şerif, Süpermen ve Uğur Böceği. Ankara Elma Yayınevi 2. Basım, Aralık 2005.

1  2  3  4  5  6  7  8 9

 

Öğreten Öğretmen ile
AutoCAD Eğitim Videoları

İnşaat firmalarının reklamları kabul edilir.
Kaleseramik Eğitim, Sağlık ve Sosyal Yardım Vakfı
İltest Yapı Araştırma
Protest Yapı Araştırma ve Test Merkezi
Bursa Test
İzomet Web Sitesine gitmek için tıklayınız.
Potansiyel İnşaat Web Sitesine gitmek için tıklayınız.
Yalıtımla ilgili bilgi almak için tıklayınız.
Yalıtımla ilgili bilgi almak için tıklayınız.
Yalıtımla ilgili bilgi almak için tıklayınız.
Yalıtımla ilgili bilgi almak için tıklayınız.
Yalıtımla ilgili bilgi almak için tıklayınız. Yenı Levent İzo. Web sitesine gitmek için tıklayınız
Mobilyalarınız için hırdavat malzemeleri alacaksanız bize uğrayın.
Yalıtımla ilgili bilgi almak için tıklayınız.
AYIN ÖĞRENCİLERİ
BURSABURSA
GÜNÜN SÖZÜ

Bize Ulaşmak için 0(224)2464895-96 no'lu telefondan 226 dahili hattı ve insaatteknolojisi@bursainsaatteknolojisi.com mail adresini kullanabilirsiniz. 
Bursa Hürriyet Teknik Lise ve Endüstri Meslek Lisesi İnşaat Teknolojisi Alanına (Bölümüne) Aittir.
İnşaat Teknolojisi Web Takımı